Peder ile benim ‘Bencil,
egoist, sadist.’ Bir insan olduğuma dair bir tartışmaya tutuşmadan
birkaç gün önce yine beni asla tanımayan
bir evebeyn olarak bana bir yazı yollamıştı.
Bu yazıda BB (baby boomer) denilen
1944-1965 doğumlu insanların sosyal ilişkilerinde daha başarılı olmalarının imkânsızlıktan
kaynaklanan bozulan her eşyayı yeniden onarıp kullanmaya devam etme
alışkanlıklarından dolayı daha iyi olduğunu fakat 1965-2000 doğumlu olan X,Y
kuşağı denilen kuşağın insanların daha alıngan, aşırı özgürlükçü ve asıl önemli
olan sosyal ilişkilerinde sürekli değişken olan ‘Bana arkadaş mı yok?’
tarzındaki düşüncelerle tamirciliği unuttuğunu ve bunun bir ‘beceriksizlik’
olduğunu vurgulayan bir yazıydı.
Yazıya karşı sadece acı şekilde güldüm.
Aşırı özgürlükçü olduğumuz doğru bunu sadece ben için değil
biz için konuşacak olursam. BB kuşağı dünyanın ne kadar büyük olduğundan bir
fikri olmayan bir kuşaktı. Bu yüzden de kendisini zehirleyen belki de öldüren insanları
hayatlarında tutmayı ‘tamircilik’ olarak lanse ediyorlardı. O kuşağın ne kadar
mutsuz olduğuna dair kendilerinin bile fikirleri yoktu. Çünkü hayatları boyunca
aileleri ne istiyorsa onları yapmışlardı bir kukladan öte gidememişlerdi hatta kendileri
hakkında alınan kararlarda fikir bile belirtemeden yıllarca yaşamışlardır.
Onlar bizim anne babalarımız oldular.
Bana göre ilkel bir içgüdü olduğu için
bazı insanlara göre ise doğru olanın bu olduklarını düşündükleri için kendi
isteklerini tıpkı onların evebeynlerini kendilerine yaptıkları gibi bize
diretmeye kalktılar. Bu durumu ‘Bizim için en iyisini düşünmek.’ başlığı altına
gizleyip iyi bir olaymış gibi sundular. Ama ancak aileniz ile aranızdaki bağ
ciddi manada çok güçlü ise ve siz ailenizin kendinizi tanıdığına eminseniz
bilebilirler. Fakat zaten çocuğu ile bağı gerçekten güçlü olan aileler genelde
çocuğun fikir ve düşüncesini önemser, kendisi sadece rehber olur. Yukarıda
anlattığım örtbas etme durumu ise çocuğunu tanıdığını sanan fakat gerçek kişiliği
hakkında hiçbir fikri olmayan ailelerde görülen bir örnek.
Uzun lafın kısası işiniz çok zor olabilir. Kendinizle
barıştıktan sonra –ve kim olmak istediğinize karar verdikten sonra- hedefinize
ulaşmak için adım atmaya başlamanız gerekiyor.
İlk önce düzeltilmesi gereken
durumları listelemek ve bu durumları düzeltmek için çözüm yöntemlerini kâğıda
yazmak etkili olabilir. Bu yürümeyen bir evliliği bitirmek, yeniden
üniversiteye hazırlanmak gibi büyük gözüken gözünüzü korkutan değişiklikler
olsa bile lütfen pes etmeyin. Bu sizin hayatınız ve siz inanın ki en iyisini
hak ediyorsunuz.
Değişim dönemi size çok fazla şey gösterecektir.
Sandığınızdan daha çok.
Çevrenizdeki insanların ak mı kara mı olduğunu net bir
şekilde anlayıp size yük olan insanları tek tek hayatınızdan çıkarmanızı
tavsiye ederim zira sadece israf. (daha fazla sadeleşme için minimalizm ve benim hikayem ) Sizi kararlarınızdan caydırmaya çalışan insanları dikkatlice
gözlemleyin. Kendi çıkarları için mi yapıyorlar yoksa sizin iyiliğiniz için mi?
Bunu iyi tartmanız gerekiyor. Bunları kolay ‘mış’ gibi gözükebilir ama ilk
yazıda söylediğim gibi hayatınızı düzene sokmak zor ve acılı bir süreçtir
(devam edecek.)
Bölüm 1 Uyanış
Bölüm 2 Barışma
Ben 86lıyım bana da babam aynı şekilde göndermelerde bulunuyordu, bazı babalar çocuklarının ergenlik-gençlik dönemlerini kaldıramıyorlar bence :)
YanıtlaSilyetişkin olduğumuzda da alışmıyorlar ki
Sil