Şubat Gözdelerim'20

Beyler bayanlar geri dönüşümün şerefine serilere tam gaz devam ediyoruz.



  • Ülker Böğürtlenli Bitter Çikolata


Ankara'ya gittiğimde misafirlikte bitter çikolataların arasında dilimi bir böğürtlen tadı kapladı ve kafamda resmen şimşekler çaktı. O sırada henüz Ülker'in bu yeni çikolatasının reklamı da çıkmamıştı o yüzden bulmam en başta biraz zor oldu. Ardından Şok'ta denk geldiğimden beri midem bulanana kadar yedim. Cidden Şubat'ın favorisi bu.


  • Fiorella Choco Biscuit


Şok'tan çikolata alırken haftalık gelen ürünlerin olduğu sepetlerde görüp aldığım ve yine aşık olduğum bir ürün. Çikolatayı çok yediğinizde ağzınızda oluşan kekremsi tat eşlik ettiği biküvi sayesinde olmuyor. Çikolatanın arka tarafında bildiğimiz petibör bisküvi var. Çay yanına harika yakışan bir atıştırmalık.



  • Kurabiye 


Şimdi iki tane tarif var. Annem nişastalı olan tarifin daha güzel olduğunu savunuyor. Fakat bence o tarif daha yavan oldu. Fakat görüntü olarak nişastalı olan tarif çok çok daha güzel gözüküyor. Tarafınızı seçin bakalım.

Hanımeller Kurabiye
Damla Çikolatalı Kurabiye


  • Brownie
Ankara'ya gittim babam en son 'MUTFAĞI PİŞİR KIZIM MUTFAĞI' diye bağırıyordu. Bir brownie yaptım dillere destan oldu. Kesinlikle denemelisin bu tarifi. Damak tadınıza göre bitter çikolata miktarını azaltabilirsiniz. 



  • Flormar Glitter Oje





Flormar'ın glitter ojesini paraya kıyıp almıştım. Gerçekten hakkını verecek güzellikte bir oje. Biraz çıkarması zor olsa da görüntüsü yetiyor.

  • Papatya Çayı


'Bana gelmez, bana yaramaz.' demeyin de-ne-yin! Bende papatya tarlasını kaynatıp içsem yine fayda etmez diyordum fakat bir bardak papatya çayı çok rahat bir uyku uyumanızı sağlıyor. Ne olur ne olmaz elinizin altında bir kutu papatya çayı dursun.

Eveet. Bu aylık bu kadar. 

Geç Kalmış 2020 Hedefleri

2019 hedeflerime dönüp bakmak dahi istemiyorum çünkü o kadar azını yapabildim ki bu durumdan bir miktar pişmanlık duymaktayım. Ama Geçen 1 Yılın Ardından yazımda anlattığım gibi bazen ne kadar dezavantajı fazla gibi gözükse de o seçimin avantajı bir buz dağının sadece gözüken yüzeyi gibidir. Benim için ara vermek aynen böyleydi. Sadece ruhumu ufak bir şekilde dinlendireceğini sanıyordum. Bunun yanında yıl içinde hedeflediğim her şeyi bir kenara atıp o an ruhum ne yapmak istiyorsa onu yapmak, mutlu olduğum anlarda sadece o ana odaklanıp bütün düşüncelerimi, endişelerimi bir kenara bırakmak... Bütün bunlar çok basit gibi geliyor. Fakat yaptıktan sonra anladım ki gerçekten hedeflerden, filmlerden, kitaplardan kendine bir şey katmaktan öte önemli şey belki de tek şey zenginleştireceğiniz o ruhun sağlıklı ve dinç bir halde olmasıdır. Neyse bu kadar duygusal konuşma yeterli.


Evet birkaç senedir süren geleneği bozmayıp devam ediyoruz.

  •  100 Film


 Geçen sene film izledim fakat saymadığım ve saysam bile kesinlikle 60’a ulaşmadığımı bildiğim için biraz ceza mahiyetinde film sayısını 100 olarak belirledim. 



  • 12 Dizi

Dizi izlemememdeki en büyük sıkıntı dizi indirmenin tamamen bir işkence olmasıydı. Fakat Netflix’in indirme seçeneği sağ olsun bu sene böyle bir sıkıntım kalmadı. Hatta şimdiden Blacklist ve Brooklyn 99’da güncel kısmına gelmiş bulunmaktayım.


  • 52 Kitap

 Son gelen zamlar, dolar kurları  kitapları gerçekten farklı bir seviyeye taşıdığı ve giderlerim arttığı için kitap almak benim için epey zor hale geldi. Bu sebepten kitap okuma hedefini kaldırmak yerine farklı alternatifler aradım. Çünkü kitap okumaya ara verdiğimden beri  kelime haznem ile ilgili problemler yaşıyorum. Bu sebepten dijital ortamda kitap okumaya başladım ve şimdilik fena gitmiyor. 


  • 12 + 12 Yazı


Bloglara ara verdiğim için iki bloğum içinde yıllık 12 yazı belirledim fakat tabi ki üstüne çıkmak istiyorum.

Belirli hedefleri bitirdiğimize göre şimdi biraz daha belirsizlere gelelim.  3 adet yeni hobi edinmiş ve bunları aktif olarak yapıyor olmak istiyorum. En azından yılın sonuna kadar. Şu an bu hobilerden iki tanesi belirlendi gibi fakat tam gelişme olduğunda paylaşacağım.

Bu sene 4 farklı şehir gezmek istiyorum. Geçen sene çok istediğim hedeflerimden birini gerçekleştirebilmiştim ve tatile gittim. Bu sene ise çevre illerden 4 tanesine gidip gezip görmek istiyorum. 

Henüz ehliyet almadım zira bir süreye kadar araba korkum hala devam ediyordu. Fakat artık bu yaz yapacak bir işim de olmadığına göre ehliyet işini aradan çıkarmak mantıklı bir adım olacaktır benim için.



  • Udemy
Yazılım dillerinin birçoğuna fazlasıyla aşinayım fakat bu sene en az bir yazılım dilini tam gereklilikleri ile bitirip kendi kendime bir bitirme projesi yazıp saklamak istiyorum. Onun haricinde Udemy'den bir kurs bitirme gibi bir hedefim var. Farklı bir dil olabilir, bir hobi olabilir. 


Şubat'ın sonunda olsak bile her sene yazmayı alışkanlık haline getirdiğim bir yazıyı kenara atıp devam edemedim. Peki siz neler yaptınız? 2020 hedef yazısı yazdınız mı? Yorumlarda buluşalım Dünyalılar!

Sonra görüşmek üzere!


Diğer Yazılarım; 

İnstagram: Yalnizamaozgur

Geçen 1 Yılın Ardından


2018 – 2019 yılı hayatımda şu güne kadar geçirdiğim en sarsıntılı aralıktı. 2019 Şubat’tan sonra her şeyin düzene gireceğini aslında zor olanın 2018 kış ayları olduğunu düşünüyordum fakat gerçekten çok  büyük yanılmışım. Zor olan yalnızlığa dayanmak değilmiş zor olan her şeyin bittiğini düşündüğün anda gücünün de tükenmesiymiş.

2019 Şubat ayında ruheşim askerden döndü ve aşık olduğum şehre olan yabancılığım sonlandı. Fakat geldiği an dik durmak ve güçsüz düşmemek için harcadığım onca çabanın beni ne kadar tükettiği suratıma tokat gibi çarptı. Sanırım yıkılışımın sebebi de bu oldu.

Bunun devamında günlerim verimsiz geçmeye başladı. Hiçbir şey yapamıyordum. İzlediğim filmlerden, dizilerden bir şey anlamıyordum. Kafamı asla herhangi bir olaya odaklanamıyordum. Yazı yazmak için bilgisayarı önüme aldığımda saatlerce ekrana bakar halde buluyordum kendimi.


İşte tam böyle zamanlarda insanın ara vermesi gerekiyor bence. Sadece kendine vakit ayırması gerekiyor. 

Benim kendimle ilgili belki de en büyük sorunum sürekli bir telaş ve planlama içinde olmam. Sürekli bir dakika bir saat bir ay sonrasında yapmak istediklerimi,  yapmam gerekenleri düşünüyorum. Bu da an’ımı değersizleştiriyor.  Ne yaşadığımın ya da ne hissettiğimin farkında bile olmuyorum. Oysaki hayat devam ederken yapmamız gereken en büyük şey anın farkında olarak yaşamak. O anda yaşadığımız duyguların tadını çıkarmak.  Yoksa hızla yaşanıp biten bir hayatın ne kadar önemsiz olduğundan bahsetmeye gerek bile duymuyorum.


Bir sene sadece ana odaklanmaya çalıştım.

Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım bol bol. Fotoğraf çektim. Doğayı sevdiğimin farkına vardım. Sosyal medyalarımı kapattım. Toksit insanları hayatımdan attım. Aileme karşı anlayışlı olmayı öğrendim. Kendimle barıştım.


Kısacası hiçbir zaman oldum dememek lazımmış. Aynı zamanda asla asla dememek gerekiyormuş.  Affedemeyeceğimizi sandığımız insanları affediyor, geçmeyeceğini sandığımız acılar geçiyor, bitmeyeceğini sandığımız anlar bitiyormuş.

Şimdi. Yeniden merhaba Dünyalılar.!