Hayata Dair Eleştiriler 5: Farklı Olmak

#hayatadairelestiriler Elena’nın yaşamı boyunca üstünde çok düşündüğü fakat bir o kadar az kişi ile paylaştığı, genelde susup içine attığı düşüncelerin çığlıklara dönüştürülmüş halidir.


Eğer dünyaya tekrar gelme hakkım olsaydı böyle olmayı seçmek istemezdim

Sürekli işleniyor filmlerde dizilerde farklı biri olmanın ne kadar güzel olduğu. Ben o insanların hiçbirinin farklı olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Hepsi normal insanlar tarafından yazılıyor rollere normal insanlar hayat veriyor ve yine normal insanlar izliyor bu filmleri. Sonuç olarak ise herkeste bir farklı olma çabası. Ama asla olamamaları. Çünkü kökende bu insanlar daima toplumun direttiği şeylere uyarlar zira baş kaldırma gibi bir cesaretleri yoktur. Hepsi aynı kıyafetleri giyer, benzer şekilde saçlarını boyatır ve yine aynı şeyleri severler. Peki topluma yansıtılan farklı olma olgusu gerçekten sanıldığı kadar harika mıdır?

Hayır değil.

Bunu yazdığım anda hepinizin kafasında  'Belki sende kendini farklı sanıyorsundur?' olgusu oluştu değil mi? Ama ben gerçekten farklıyım. En azından kendi yaşıtlarımdan ve bunu söyleyen hiçbir zaman ben olmadım

Konuya dönmek isterim. Hep farklı insanların çok başarılı yerlere geldiği gösterilir filmlerde. Eğer sonum öyle olacaksa bile bu yolun gerçekten ne kadar acı verici ve sancılı bir süreç olduğunu en babayiğit yönetmen ve senaryo yazarı bir araya gelse yine anlatamazlar. Dışlanmanın, dışlanmışlık duygusunun toplum tarafından asla kabul edilememenin ne demek olduğunu yalnızca ve yalnızca bunları hayatı boyunca yaşayan bir insan bilebilir. Sayacak üç tane arkadaşının olmamasının sebebi belki de onun kendi hayatında oluşturduğu arkadaşlık olgusunun ağırlığından kaynaklanıyor olabilir   fakat yine de  asla bilemez normal insanlar tek başına ağlamanın, tek başına olmanın acısını.

Bu yüzden güzel bir şey değil ne farklı olmak ne kendin olmak. Toplumun direttiği saçma değerlere karşı çıktığımız için veya insanlardan daha farklı düşündüğümüz için dışlanıyoruz. Numara yapmayı denedim fakat olmadığın biri gibi davranmak 'Mış' gibi yapmak çok zor zira bir tiyatro sahnesi gibi olmuyor olay çünkü durmadan sahnede kalmak zorundasın, mola veremiyorsun ve gerçek kimliğini unutma tehlikesi de var. Çok gördüm normalmiş gibi davrana davranana kendini o kimliğe adapte eden aciz insanları. Evet, acizler. Çünkü kendilerini bile oldukları gibi kabul edemezken hayatı nasıl olduğu gibi kabul edebilir bu insanlar?

Farklılık iyi bir şey değil. Ama sizi öldürmeyen güçlendiren bir şey. Bu dışlanmışlık yüzünden asla yalnız kalmaktan korkmuyorsunuz. Kendinizi normal insanlardan daha iyi tanıyorsunuz. 


2 yorum:

  1. Faklı olup dışlanmak hoş bir şey değil ama senin de dediğin gibi rol yapıp kabul görmek hem çok zor hem de seni sen olmaktan çıkaran bir şey. Ayrıca olmadığın biri gibi davrandığında seni kabul edenlerle iyi anlaşabileceğini sanmıyorum. Bir dönem hiç sevmediğim, hiç anlaşamadığım insanların arasında bulunmak zorunda kalmıştım. Çok kısa bir dönemdi ama aradan yıllar geçmesine rağmen ne kadar mutsuz olduğumu hatırlıyorum. Keşke yalnız olsaydım, daha mutlu olurdum diye düşünmüştüm, hala öyle düşünüyorum.

    Karşına seni anlayacak ve seni olduğun gibi sevecek insanların çıkmasını diliyorum.

    YanıtlaSil
  2. yani bunun senin tercihin olduğunu anlıyorum bu yazından memnunsan hayatından çok söze gerek diyelim:)))

    YanıtlaSil