Öldürücü 7 Gün #14 Hayal Kırıklıkları

Bazı şeyler vardır. Hani içten içe bilirsiniz ama 'Belki.' dersiniz. Yine de şans verirsiniz. Çünkü umut insanı insan yapan yegane şeylerden biridir ve insan umut ettiği sürece vardır.

Fakat şans vermeniz ne yazık ki sonucu değiştirmez.

Bu ay öğrendiğim en önemli olgu 'Kişiyi en iyi kendisi tanıyabilir.' oldu. Buradan da yola çıkarak 'Kişi kendinin doktorudur.' ikinci dersim.

Kendimizi tanıdığımız sürece neye ihtiyacımız olduğunu, hayatımızda nelerin yanlış gittiğini, neleri istediğimizi anlayabiliriz. Tabi ki bu kendimize dürüst olarak anlaşılabilecek durumlar.

Ben kendimi epey epey tanıdığımı düşünüyorum. Nereye gelmek istediğimi, kim olmak istediğimi, ne yapmak istediğimi ve bu hayattaki derdimin ne olduğunu gayet iyi biliyorum.


Peki olay buraya nasıl geldi?

Sorun şu ki benim odaklanamama sıkıntım var. Bir arkadaşımla ufak bir konuşmanın ardından hiç sevmediğim o psikiyatri koridorlarına tekrar bir şans vermem gerektiğine karar verdim. Yanlış anlamayın dünyalılar doktorlara karşı bir ön yargım yok.Kocakarı ilaçlarına asla güvenmem. Ama konu ruh sağlığı olunca işler biraz karışıyor.

İlaçlar ile ruh sağlığımızı düzeltebileceğimizi düşünmüyorum. Ruhumuzu zehirleyen, hastalanmasına sebebiyet veren nedenleri hayatımızdan çıkarıp atmak bizi iyileştirecektir. Dudaklarımızın arasından geçip vücudumuzun kimyasında bir takım değişiklikler yaptıktan sonra bizi gerçek olmayan bir mutluluğa sürükleyen ilaçların sorunu çözmekten çok tahammül süresini uzattığını düşünüyorum. Sorunlarla yüzleşmeli ve onları parçalara ayırıp, yakmalıyız.

Bütün bunları bildiğim halde yine de bir şans verdim. 'Belki çözüm oradadır?' diye. Fakat ben sorunun da çözümünün de ne olduğunun gayet iyi bilincindeydim iki senedir.

Gittim.

Dedim ya kişi en iyi kendini tanır. Siz elli dakikada bir insana asla anlatamazsınız kendinizi. Zira anlatamadım da. (Evet blog yazan kendini muazzam derecede iyi ifade eden ben anlatamadım. Çünkü doktor beyimiz konuşmama izin vermedi.) Herneyse daha önceden de olduğunu bildiğim OKB ve anksiyete sorunumdan bahsetti. Bu iki sorunun da bana zarar verdiğini falan filan... İyi de ben bunları zaten biliyordum? Yıllardır kontrol altında tutmaya çalışıyorum ve bulunduğum konumun rezaletine rağmen gayette iyi tutuyordum.


Benim sorunum bu değil ki?

Tedaviyi reddettim tabi. Çünkü benim sorunumu tedavi etmeyecek kendisinin sorun olarak gördüğü başka alışkanlıkları (?) tedavi etmeyi teklif ediyordu bana. Yukarıda da dedim. İlaçlara karşı ön yargım yoktur. Doktorun verdiği ilaç doğrudur der kullanırım. Ama gereksiz ilaç kullanımına da bir o kadar karşıyım.

Büyük bir yenilgiyle döndüm eve. Odaklanamama sorunum devam ediyordu. Bunun için yapmam gereken tek şey beklemek ve şartları değiştirmekti. Bu da zaman alacaktı. Başka yapabileceğim hiçbir şey kalmamıştı.


Umut etmenin bir bedeli vardır tıpkı her şeyin bedeli olduğu gibi. Gereksiz yere umut ederseniz gelecek hayal kırıklığı dalgasında boğulmanız kaçınılmaz bir durumdur. Zira öyle de oldu. Kafam daima diyordu hastaneye doğru attığım her adımda.

'Senin bilemediğin neyi bilebilir ve seni bu durumdan kurtarabilir ki?'

Haklıydı. Ben kendime uzak bir insan değildim. Asla olmadım. Kendimden nefret etmek ya da olmadığım birine dönüşmek yerine ona sarıldım. Kendimi dinledim. Bu kadar kendiyle bir olan insana neyi verebilirdi zaten. Peki neden o kadar hayal kırıklığına uğrayıp, üzüldüm? Günlerce yataktan kalkamadım?


Başarısız olmayı hazmedemiyordum çünkü ve kısa zaman önce bununla bir süre daha yaşamam gerektiğini öğrenmiştim.

Sonrasında kendimi toplayana kadar canım çıktı hala da çıkmaya devam ediyor. Bana herkes ulaşamıyor. Ruhuma dokunabilen tek kişi şu an uzakta. Bu yüzden çok sıkıntılı zamanlar geçiriyorum. Şu var ki evet hayatımda hep o yoktu. Ama açıkçası o yokken ben nasıl atlatıyordum, gerçekten atlatabiliyor muydum bu zamanları emin değilim.

Ne olursa olsun şu an yalnızım. 180 gün daha yalnız olacağım. Ayağa kalkıp bir şekilde devam etmek zorundayım.

Geleceğim için.
Geleceğimiz için.


10 yorum:

  1. Benimde dikkat eksikliğim vardı, olaylara net bakamıyordum bazen saçma salak hareketler yapıyordum daha sonra bir şekilde aydınlandım en iyi ilacın kendim olduğunu fark ettim daha sonra tuhaf bir şekilde gitti. Sende bunların üstesinden geleceksin merak etme. Yalnızlığı bende çok yaşadım bu durumlarda ama hep Allah'a dua ettim ve çok şükür kalmadım. Akşamları ayıcık alıp uyu ve boş vakit bırakma kendine

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım gelirim Elif. Aslında geleceğime dair pek şüphem yok fakat o süreç insanı epey yıpratıyor.

      Sil
  2. Konuyu eni konu bilmeyince kesin bir şey yazılamıyor. Tek açıdan görünce yazılanlar ne kadar doğru olacak kestirilemiyor.

    Bunu yazmak için bile zorlandım konunun içinde olmayınca.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu yazmanız bile ne kadar hoşgörülü ve mantılı bir insan olduğunuzun kanıtı. teşekkürler :)

      Sil
  3. Şu an saat gece 03.42 ve ben bugün hissettiklerimi daha önce canlı olarak görmediğim bir kızdan, bu saatte bu yazıya nasıl denk geldiğimi bile hatırlamayarak okudum. Kendimi yalnız hissetmedim. Saat 03.44 ve hala garip hissediyorum. Yazmaya devam et, huzurlu günlere...

    YanıtlaSil
  4. Benim de eskiden daha çok olan ,yaşım ilerledikçe azalan bir odaklanamama sorunum var.Bazen insanı çok zorluyor biliyorum..Ben son zamanlarda nefes egzersizleri yaparak kendimi daha iyi hissettim açıkçası,üstelik konsantrasyona da çok faydası oluyor.You Tube 'ta bu konuyla ilgili birçok video var ilgini çekerse:)
    Kendini yalnız hissedebilirsin ancak kendinin de en büyük dostusun bence:)hepimiz kendimize öyle değil miyiz, sevgilerimle :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bakacağım inşallah. Çok haklısınız gerçekten:')

      Sil
  5. odaklanamama sorunu için bir ilaç var, bitkisel ilaç yani, yan etkisiz, öğrencilerim kullanıyor, vyvanse, bir sor bir doktora. onun dışında evet sabır gerçekten de. geçecek zaman nasıl olsa. ama bak yine de, tek başına da ayakta kalabilmeyi bi şekilde öğrenmeli insan yaaa, tabi demesi kolay senin şartlarında aman neyse sabır işte zaman geçsin. tayin noldu yaa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tayin hala belli değil deepim ya :( olsun ilk buraya yazacağım valla 8 aylık bir insan için en zor durum sabretmek

      Sil