Bu yazıyı Ece Evren'e ithaf ediyorum.
Genelde depresyonda olan (ve bir türlü çıkamayan) birisi olarak size bunları söylemek benim boynumun borcu. Çünkü bazen karşınızdaki insanın ne kadar kötü durumda olduğunu anlamayabilirsiniz ya da anlamak istemiyor da olabilirsiniz.
Fakat hiçbirimiz zaten ruhsal açıdan kötü olan birini daha da kötü hale getirmek istemeyiz. (Aramızda fitneler varsa başka tabi...)
En yaygınıyla başlıyorum. Bakın, bana bu söylenince aynen böyle oluyorum:
Çok ciddiyim. Yani kimin söylediğine ve samimiyet dereceme bağlı olarak bazen içimden bazen direk söylüyorum. Ama 'Takma kafana, boşver.' gibi lafları kesinlikle ve kesinlikle kullanmayın.
Çünkü inanın bu hem karşınızdaki insanı sizden uzaklaştırır ve duruma göre o insan size salak muamelesi de yapabilir. Sakın yapmayın sakın. Hatta depresyonu bırakın, sorunu olan herhangi birine 'Takma ya, boşver.' demeyin. O insan da karşılık olarak 'Dilimi eşek arası sokaydı da anlatmasaydım.' derse öyle kalırsınız.
Sizin iyiliğiniz için diyorum valla.
Arkadaşlar yapmayın,etmeyin. Bu cümleyle başlayıp yetim çocuklardan girip evsizlerden çıkan birkaç tanıdığım vardı. Tanıdığım diyorum çünkü böyle saçma sapan şeyler söylediklerinden sonra görüşmeyi bıraktım. Tamam var hepimiz biliyoruz. Dışarıda kediler,köpekler aç, üşüyorlar. İnsanlar evsiz. Türkiye'de geçinmek zor. Ama ben (örnek veriyorum) kendimi öldürmeyi düşünecek seviyeye gelmişim karşımdaki kalkmış bunu diyor.
Kendim yerine karşımdakini boğardım heralde.
Bunun bir benzeri olarak 'Seninki de dert mi?' cümlesi de örnek verilebilir.
Anlamadıkları bir konuda bu. Dinlememe gibi bir olasılık yok. Düşünceler sel gibi akıyor ve hiçbirine odaklanamadan seni götürüyor. Bazen aynı şey kafamda binlerce kez yankılanıyor. Beyin resmen bir baz istasyonuna dönüyor. Bazen de durduk yere binlerce saçma sapan senaryo kurmaya başlıyor. Engelleyemiyor, önüne geçemiyorsun. Bu dediklerime aramızda anlayan mutlaka vardır. Çünkü depresyon Türkiye'de sanıldığından çok daha fazla yaygın bir durum.
Gene sinirlendim. Bir de bu tayfa var ki -genelde dindardırlar- beni deli eden tayfa. İnanın adamı dinden soğutur bu insanlar. 'Kalbini ferah tut, her şey olacağına varır.' Böyle cümleler söylenildiğinde bir çıldıran ben miyim acaba.
Hayır olmaz. Kimsede dönem dönem olmuyor. İnsan var ekmek elden su gölden, bir istediği iki edilmiyor, anne baba anlayış abidesi. Mesela bu arkadaş niye depresyona girsin?
Ama başka biri var. Hayatında bir sorun bitmeden diğeri başlamış bir sonraki geleceğini haberdar etmiş. Böyle insanlarda depresyondan çıkamıyor işte. Hem sorunlar hem de bu lafları söyleyenler yüzünden.
Bak yok böyle bir şey. Samimiyim bu konuda. Yaşıtlarım ve artı eksi dört yaş aralığı kesinlikle anlamıyor. Ama ben ne zaman kalktım elli atmış yaşında birine anlattım sorunlarımı ciddi manada üzüldüler. Ve ne kadar bulamasalar da çözüm bulmaya çalıştılar.
Birde bunu diyen arkadaşımın en büyük derdi istediği markanın makyaj ürünlerini alamıyor olmasıydı.
Ezbere konuşmuyorum. O arkadaşımın içini dışını biliyorum yani. Birine anlatınca da 'Yaaa onun sana söylemediği sorunları vardıır.' diye onu savunuyorlar duvara fırlatasım geliyor öyle insanları.
Yok öyle bir şey.
Bitirirken de şunları söylemek istiyorum. Dünyalılar sizden sadece depresyonda yada bunalımda olan kişilere karşı hassas davranmanızı istiyorum. Çünkü iyiliği için söylediğinizi sandığınız bir şey onu gerçekten intihara götürebilir. Bunun vicdan azabını kimse taşıyamaz.
Size birkaç tüyo. Kişiyi evden mutlaka çıkarın. Gerekirse sürükleye sürükleye. Onun sevdiği şeyleri yapmaya çalışın. Bunlar inanın söyleyeceğiniz birkaç cümleden daha yararlı olacaktır.
Bunların hiçbirini ezberden yazmadım hepsi bana bire bir en az beş yüz kez denen şeyler.
Sağlıcakla kalın.
(O değilde çok gereksiz bir yazıydı resmen)
Genelde depresyonda olan (ve bir türlü çıkamayan) birisi olarak size bunları söylemek benim boynumun borcu. Çünkü bazen karşınızdaki insanın ne kadar kötü durumda olduğunu anlamayabilirsiniz ya da anlamak istemiyor da olabilirsiniz.
Fakat hiçbirimiz zaten ruhsal açıdan kötü olan birini daha da kötü hale getirmek istemeyiz. (Aramızda fitneler varsa başka tabi...)
TAKMA KAFANA
En yaygınıyla başlıyorum. Bakın, bana bu söylenince aynen böyle oluyorum:
(Sarkazm iğneleme demek. Kim çevirdiyse artık.)
Çünkü inanın bu hem karşınızdaki insanı sizden uzaklaştırır ve duruma göre o insan size salak muamelesi de yapabilir. Sakın yapmayın sakın. Hatta depresyonu bırakın, sorunu olan herhangi birine 'Takma ya, boşver.' demeyin. O insan da karşılık olarak 'Dilimi eşek arası sokaydı da anlatmasaydım.' derse öyle kalırsınız.
Sizin iyiliğiniz için diyorum valla.
DAHA KÖTÜ DURUMDA OLANLAR VAR.
Arkadaşlar yapmayın,etmeyin. Bu cümleyle başlayıp yetim çocuklardan girip evsizlerden çıkan birkaç tanıdığım vardı. Tanıdığım diyorum çünkü böyle saçma sapan şeyler söylediklerinden sonra görüşmeyi bıraktım. Tamam var hepimiz biliyoruz. Dışarıda kediler,köpekler aç, üşüyorlar. İnsanlar evsiz. Türkiye'de geçinmek zor. Ama ben (örnek veriyorum) kendimi öldürmeyi düşünecek seviyeye gelmişim karşımdaki kalkmış bunu diyor.
Kendim yerine karşımdakini boğardım heralde.
Bunun bir benzeri olarak 'Seninki de dert mi?' cümlesi de örnek verilebilir.
KENDİNİ FAZLA DİNLEME.
Anlamadıkları bir konuda bu. Dinlememe gibi bir olasılık yok. Düşünceler sel gibi akıyor ve hiçbirine odaklanamadan seni götürüyor. Bazen aynı şey kafamda binlerce kez yankılanıyor. Beyin resmen bir baz istasyonuna dönüyor. Bazen de durduk yere binlerce saçma sapan senaryo kurmaya başlıyor. Engelleyemiyor, önüne geçemiyorsun. Bu dediklerime aramızda anlayan mutlaka vardır. Çünkü depresyon Türkiye'de sanıldığından çok daha fazla yaygın bir durum.
HAYIRLISI BUYDU BELKİ DE.
Gene sinirlendim. Bir de bu tayfa var ki -genelde dindardırlar- beni deli eden tayfa. İnanın adamı dinden soğutur bu insanlar. 'Kalbini ferah tut, her şey olacağına varır.' Böyle cümleler söylenildiğinde bir çıldıran ben miyim acaba.
HERKESTE DÖNEM DÖNEM OLUR.
Hayır olmaz. Kimsede dönem dönem olmuyor. İnsan var ekmek elden su gölden, bir istediği iki edilmiyor, anne baba anlayış abidesi. Mesela bu arkadaş niye depresyona girsin?
Ama başka biri var. Hayatında bir sorun bitmeden diğeri başlamış bir sonraki geleceğini haberdar etmiş. Böyle insanlarda depresyondan çıkamıyor işte. Hem sorunlar hem de bu lafları söyleyenler yüzünden.
HERKESİN DERDİ KENDİNE BÜYÜK.
Bak yok böyle bir şey. Samimiyim bu konuda. Yaşıtlarım ve artı eksi dört yaş aralığı kesinlikle anlamıyor. Ama ben ne zaman kalktım elli atmış yaşında birine anlattım sorunlarımı ciddi manada üzüldüler. Ve ne kadar bulamasalar da çözüm bulmaya çalıştılar.
Birde bunu diyen arkadaşımın en büyük derdi istediği markanın makyaj ürünlerini alamıyor olmasıydı.
Ezbere konuşmuyorum. O arkadaşımın içini dışını biliyorum yani. Birine anlatınca da 'Yaaa onun sana söylemediği sorunları vardıır.' diye onu savunuyorlar duvara fırlatasım geliyor öyle insanları.
Yok öyle bir şey.
Bitirirken de şunları söylemek istiyorum. Dünyalılar sizden sadece depresyonda yada bunalımda olan kişilere karşı hassas davranmanızı istiyorum. Çünkü iyiliği için söylediğinizi sandığınız bir şey onu gerçekten intihara götürebilir. Bunun vicdan azabını kimse taşıyamaz.
Size birkaç tüyo. Kişiyi evden mutlaka çıkarın. Gerekirse sürükleye sürükleye. Onun sevdiği şeyleri yapmaya çalışın. Bunlar inanın söyleyeceğiniz birkaç cümleden daha yararlı olacaktır.
Bunların hiçbirini ezberden yazmadım hepsi bana bire bir en az beş yüz kez denen şeyler.
Sağlıcakla kalın.
(O değilde çok gereksiz bir yazıydı resmen)