Bir Hikayenin Sonu.

Kaçıncı kez yazdıklarımı siliyorum gerçekten bilmiyorum.

Yaşadığımız her olay bizi biraz daha değiştirip, geliştirirken bir noktada buranın arada gelip tozunu aldığım eski bir kitap olmasının beni gerçekten üzdüğünün ve yalnız ama özgürün bunu hak etmediğini fark ettim. İşlerimi yarım bırakmayı gerçekten sevmem. Bu yüzden düzgün bir son yazmaya çalışıyorum uzun süredir.

Bizim hikayemizde çoğu hikayelerde olduğu gibi arayışta olan bir kahraman ile başladı. Kendini bir süre boyunca sadece çatışarak ifade etmeye çalışması klasik bir on sekiz yaş sonucuydu. Fakat kahramanımızın da zaman zaman bitkin düştüğü anlar oluyordu. Dış dünyanın onu bu kadar yorduğu yetmiyormuş gibi kendi iç dünyasını da kendi kendine karartıyordu. 

Ardından bütün bu çatışmaların, savaşların içinden bir düşünce doğdu. Yalnızlığın ve özgürlüğün iki ütopik kavram olduğunu düşünen kahramanımız bu kavramları birleştirerek bir kaçış noktası yarattı kendine. Hikayemizin dönüm noktası gerçekten tam da bu oldu.

Gerçek hayatta yolumun asla kesişmeyeceği insanlar tanıdım ve o insanlardan aldığım öğütler şu an olduğum insan olmamda gerçekten büyük rol oynadı. Kendi dünyamı kendimin sürekli karartmasının ne kadar toksik ve zararlı olduğunu zamanla, sabırla onlar öğretti bana. Onların dışında burada birçok arkadaş edindim yine. Kilometreler olsa da aramızda berber filmler izledik, kitaplar okuduk, oyunlar oynadık ve belki de evleri karşı karşı olan iki yakın arkadaşın eğlenemeyeceği kadar eğlendik hep birlikte.

Sadece bir neden olduğunu söyleyemem bu kitabı kapatmamın gerçekten onlarca neden var ve inanın hepsini açıklasam bile bir şey ifade etmeyecek. Sadece şu var ki artık veda zamanı geldi. Çünkü artık kaçmama gerek kalmıyor. Öğrendim, geliştim, değiştim. En önemlisi de büyüdüm. Olaylarla yüzleşmek eskiden olduğundan daha kolay. Bir noktadan sonra gerçekten ev ödevi gibi gelmeye başladı en önemlisi. Yapmak istediğim değil yapmak zorunda olduğum bir iş.

Hüzünlü bir veda gibi gözükse bile aslında öyle değil. Bu hikayenin sayfalarını karıştırırken yüzümde hep bir gülümseme oluştu ve daima oluşmaya devam edecek. Ama artık başka bir yolda tek başıma devam etme zamanı.

Teşekkür ederim. Bir kere bile bir kelimemi okumuş herkese. En çokta deeptone'a. Sayamayacağım kadar çok şey yaptı benim için.

Hiçbir şeyi silmeyeceğim. Yıllar sonra herhangi bir yazımı tozlu raflardan çıkarıp belki bir fayda sağlayabilmesi bir kimsenin benim için önemli bir olasılık. O yüzden her şeyi yerli yerinde bırakıyorum. 


yalnizamaozgur@gmail.com

1 yorum:

  1. Merhaba blogunuzu yeni keşfettim. Çok hoş bir blog. Benimkini de ziyaret etmek isterseniz,
    Duygublog16.blogspot.com

    YanıtlaSil