Bir Dört Göz Meselesi

Geçen gece sivilce kremimi sürmek için gözlüğümü çıkardım, yatağımın üstüne koydum. Sonra mutfağa gittim malum krem buzdolabında çünkü. Sürdüm geri geldim odama, telefonumu aldım ve yatağıma zıpladım.

Sonra 'Çıt' diye bir ses duydum.


Evet. Gözlüğün üstüne oturmuştum.

Gözlük takmaya yedi yaşında başlamış olmam gerekiyor. Çünkü ilkokula başladığım yıldan itibaren çekilen her fotoğrafımda gözlüklüyüm.
Yani on üç sene falan.


Bu ilkokulda bazen okula göz doktorları gelir bütün sınıflara göz testi yaparlardı. Bilmiyorum hala yapılıyor mu. O zaman ortaya çıkmıştı benim göz problemim olduğu. Aslında hem astigmat hem de miyop varmış bende. Yani çevirecek olursak hem etrafı bulanık görüyorum hem de uzağı göremiyorum.


On üç sene dile kolay cidden. Kaç gözlük çerçevesi eskittim emin değilim. Ama neler gelmedi ki başlarına? Defalarca üstüne oturdum veya bastım. Yarım çerçeve kullandığım zaman camları defalarca yerinden çıktı. Burun destekleri kaybolur ya da sürekli düşer. Kemik çerçevelerin boyaları eskir ve gözlük camları sürekli çizilir...



Tam kriz geçirilecek anlar. Hatırladıkça tüylerim diken diken oluyor. Ama gözlük takmaktan hiç sıkılmadım. Çoğu zaman gözümde olduğunu unuttuğumdan da olabilir. Çünkü kelimenin tam anlamıyla SÜREKLİ takıyorum. Bazıları belli zamanlarda takıyorlar. Ders çalıştıkları ya da elektronik aletlerle uğraştıkları zamanlar gibi.


Ama benim öyle bir şansım yok. Çünkü gözlük gözümde olmadığı zaman zaten kısmen kör oluyorum. Her şey bulanıklaşıyor, burnuma sokmadan hiçbir şey okuyamıyorum. İşte bu yüzden dün yarım gün boyunca resmen kör gezdim. Tabi on saat sonra eski gözlüğümü takmayı akıl edebildim.


Gözlük ihmal edilirse de gerçekten göz derecesi büyüyormuş. Fakat bu çok televizyon, bilgisayar veya telefon da göz derecesini ilerletir olayı hurafeymiş. (Göz doktoruna sordum, evet.)

Lens takmayı çok düşündüm ama ben parmağımı gözüme sokamam. Vallahi yapamam. Hem biraz dikkat gerektiren bir işmiş ve açıkçası alacak olsam da günlük lensleri tercih edeceğimi sanmıyorum. Diğer üç ve altı aylık olanlarda epey pahalı olduğuna göre ben gözlüklerle devam.


Tam bir Velma'yım ya. Yeni gözlük takmaya başlayanlara birkaç hayat kurtarıcı ip ucu verecek olursam ilk her zaman gözlüğünü evde sabit bir yere koymanız olabilir.  Bu konuda çok çektim çünkü gözlük dediğiniz bir karış bir şey ve koyduğunuz yeri unutunca bulması gerçekten zor olabiliyor.

İkincisi sakın ha sakın bluzunuzun kenarıyla ve kolonya döküp silmeyin. Çizilebiliyor çizildiği zamanda özelliğini kaybedip kaybetmediğinden emin değilim fakat görüş kaliteniz kesinlikle düşüyor. (denendi %100 onaylı çalışıyor)

Ahh böyle işte. Instagram hesabımda bayağı eğleniyoruz bu arada. Sonra yok duymadım bana söylemedin demeyin. Kullanıcı ismim sabit, yalnizamaozgur. Sonra görüşmek üzere dünyalılar.

20 yorum:

  1. Ben de o takımdan yani gözlüklügillerden olarak çok iyi bildiğim, kaç kez yaşadığım şeyler kırömalar.

    Daha çok yakınlarda birini kırdım. Ama miat meselesiydi. Kendisi artık dört yılını filan doldurmuştu. Ve o kadar zaman hep kullanılınca en iyisi de olsa aşınıyor özellikle vidalı yerlerden.

    Gözlüklü olmak, burnun üstünde bilmiyorum kaç gramı taşımanın hamallığı. Bir de filtreler eklendikçe ortaya çıkan fatura inanılır gibi değil :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorma hele bizim için bu bi filtre var bilgisayar telefon dalgalarını biraz engelliyor o vazgeçilmez. Tabi göz derecem dört olduğundan organik cam kullanmam lazım yoksa normal cam burnumu kırar ahahaha sonra bay bay paracıklar..

      Sil
  2. Yaa çok üzülsem de bayağı kıkır kıkır gülerek okudum post'u :D Çok geçmiş olsun canım ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ehehheh amacım da sizi biraz olsun güldürmek zaten :D

      Sil
  3. Gözlük, uzun süre kullanılınca vücudun bir parçası halini alıyor sanırım.

    YanıtlaSil
  4. Ben de 11 yildir kullaniyorum canim ve hic bikmadim. Ay bi keresinde cercevesiz gozluk kullanmistim. Ikinci ayda cam elimde kaldi. Ikiye ayrildi sileyim derken :D sonra da tum cerceve en iyisi dedim. Simdi en sevdigim kemik :) valla gozluklerim benim bir parcam, onlarsiz asla duramam. :D bu arada tema harika👍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaa Lila bende çerçevesiz aldım sonra fark ettim ki en çok kemik yakışıyormuş bana. Annem şu yuvarlak tel gözlüklerden aldırmaya çalışıyor ama herkeste var diye istemiyorum biraz modası geçince alırım belki. Bu arada temayı yeniden değiştirdim ehhehhe

      Sil
    2. Yaa evet onlar su an pek bir moda. :D valla kemik cerceve is the best yani :) bu da guzel olmus. Ferah ferah ❤

      Sil
  5. Geçmiş olsun. Ben de ortaokuldan beri gözlük kullanıcısıyım ve daha liseden beri düzenli takıyorum. Bazen gerçekten bunalıyorum takmaktan ama alışmışım. Dışarı gözlüksüz çıkınca olmayan gözlüğü düzeltiyorum. :D Yine de yarı kör olduğum halde evde takma alışkanlığı edinemedim ve sürekli evin içinde kaybediyorum. (Daha önce okulda gözlük kaybetmişliğim de var.) :D

    YanıtlaSil
  6. ben de 15 yıla yakındır yakın gözlüğü kullanıyorum. Tişörtle falan silme olayının zararlı olacağını ilk defa okudum sizden. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaa çiziyor çiziyor gözlüğü. İnanın defalarca yaşadım da azar işittim gözlükçümden :D

      Sil
  7. geçmiş olsuuun hep böyle tatlı annat seen :)

    YanıtlaSil
  8. Seni çok iyi anlıyorum bir gözlüklü olarak..Kac defa kırdım eskittim emin değilim.Hatta bi kere lens maceram da oldu ; evlerden ırak başıma gelmeyen kalmadı..Şimdi de lazer göz çizdirmeyi düşünüyorum bakalım ne olacak halim :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaa bende astigmat olduğu için yeniden ilerleyeceğini söyledi doktor ondan lazer meselesini uzun bir süre için rafa kaldırdım. :(

      Sil
  9. ya baksan yaaa, senin yazıların tarihleri sıraları karışık gibi yaa. anasayfada en önde eski yazıların var sanki. nasıl oluyooo buuuu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deep ya ben blogu yeniden düzenledim bir #yaşantımdan kategorisi ekledik arkadaşımla. Ondan bazı yazıları etiketlendirmem gerekti. Ondan karıştı. :((

      Sil