Üniversite Sınavına Giriş Yazı Dizisi #1 Verimli Çalışmak ve Kendini Tanımak Üzerine Anekdotlar

Şimdiye kadar bu konuyla ilgili çok şey yazıldı, çizildi, tartışıldı. BİLİYORUM.
Ben buraya bambaşka, kimse tarafından bilinmeyen yönlerini yazacak değilim. Varsa da bilmiyorum, bilsem inanın sizle paylaşırım. Çoğu yerde okuduğunuz, dinlediğiniz şeylerden bahsedeceğim yine. Garanti verebileceğim tek şey varsa o da bu yazıda sizi sıkmamaya çalışacağımdır.


Sistemle ilgili detaylara vesaire girmeyeceğim. Hatta değinmeyeceğim bile genç Dünyalılar. Çünkü biliyorum ki zaten dinlemek istemeyeceğiniz kadar çok dinliyorsunuz o ayrıntıları. Size burada diyebileceğim tek şey çok sorgulamayın. Durun bi kızmadan önce. Sorgulayın tabiki hayatta her şeyi ama bu sistem o kadar saçma ki sorguladıkça depresyona sokuyor insanı.



En iyi problem çözeni, en yüksek puanı alanı doktor yaptık, ama içinde insan sevgisi var mı diye hiç bakmadık.
En iyi ezber yapanı hukukçu yaptık, ama kalbinde hak ve adalet ve merhamet duygusu var mı diye hiç sormadık.
En iyi matematik bileni mühendis yaptık, ama içinde helal haram kaygısı ve kul hakkı korkusu var mı diye görmedik.
                                                             
                                 Dr. İlhami Pektaş - Bilemedik

 Şunu bir açıklığa kavuşturalım. Biz bu sistemin kurbanıyız ne kadar kötü bir şey olsa da.  Yapacağımız şey isyan etmekten ziyade çok çabalamak olmalı ki bizim çocuklarımız bizim yaşadığımız bu eziyeti yaşamadan değiştirebilelim bazı şeyleri. (Harika konuştum yine yaa)


Tercih, hedefler, kaynaklar, dershaneler falan heeepsinden önce kendiniz hakkında keşfetmeniz, bilmeniz gereken birkaç şey var. (aslında birkaçtan baya fazla ahahah)

Kişiden kişiye değişen beş temel madde.

O çok bilmiş bilmem kaç bin takipçisi olan, ukala bloggerların (özellikle instabloggerların) dediklerini unutun. Her insan eşsizdir. Ve her genelleme her insanda işe yaramaz.


Sırayla başlayalım. Dıştan içe doğru.

İlki zaman. Ne zaman çalışmayı daha çok seviyorsunuz? Sabahın erken saatlerinde kalkıp mı yoksa baykuşlardan mısınız siz de benim gibi?

Genç dünyalılar o çok bilmişlerin yazdıklarına inanmayın siz. Neymiş gece çalışmak bik bik bik. Hadi oradan! Ben kaç yıldır gece çalışıyorum gayette memnunum. Sabah erkenden ancak laboratuvar dersi olur ona bile zorla kalkarım. Kimse sabah uykumu bölemez. Ama bazılarında da tam tersidir. Gece uykusunu seviyordur sabah erkenden kalkmak ona çok daha iyi geliyordur.

Bunu belirledikten sonra uyku düzeninizi ayarlamayı unutmayın! Örnek veriyorum sabahgözüneçöpbatangiller ailesinin mensubu iseniz gece sekiz dokuz gibi en geç yatın ki beş altı gibi uyandığınızda uykunuzu tam almış olun. Geceyatmazsabahkalkmazgillerin bir üyesi iseniz de günlük uyuyacağınız dozu ikiye ayırın. Mesela sekiz saat mi? Okuldan geldikten sonra üç dört saat uyuyun kalktıktan sonra okula tekrar gitmenize dört saat kalaya kadar geri çalışıp tekrar uyuyun.


İkincisi ise çalışma ortamı. Loş ışık mı parlak ışık mı? Kimilerinin gözünü parlak ışık rahatsız eder bu yüzden parlak ışıkta çalışırken hemen uykuları gelir. Sert sandalye mi yoksa yumuşak sandalye mi? Bunlardan hangisi sizi daha dinç tutabilir? Kütüphane mi okul mu ev mi? Hangisi ideal sizin için? Çalışma arkadaşı tercih edenlerden misiniz yoksa 'Tek çalışırım ben gardaşş' tiplerinden mi? Bunu bulun. Denemekten korkmayın. Kimi bir ortama yerleşir oraya kök salar kimi ise yerinde duramaz. (burada büyüklerimizin hiperaktif çocuklara çok söylediği bir deyimin olduğunu düşünün)


Kendinizi tanımaya çalışın siz hangi tiptesiniz?

Üçüncü maddemiz çalışma süreniz. Bunun için önemli olan ne kadar odaklanabildiğiniz. Pomodoro tekniğini deneyebilirsiniz. 25 dakika size az geliyorsa bunu üçer dakika arttırın. Evet üç. Beş değil. Çünkü ben gıcık bir insanım ve üçü seçtim.


Şaka şaka. O yüzden değil tabiki bu kritik bir zaman olduğundan dolayı beş dakika fazla gelir. Size uygun olan zaman dilimin kah yükseltip kah alçaltarak bulabilirsiniz.
Ha kimi vardır ki bir oturuşta bitirir kalkar ona bir şey diyemem. Sandalyeyeyapışabilengillere saygım sonsuz zaten.


Dördüncü maddemiz (aboo bir bitmedi ya) müzikle mi çalışırsınız müziksiz mi? Bunu da çokbilmişbloggergiller 'Sakın müzikle çalışmayın bik bik' Boşverin onları Kimi vardır ki o nefret ettiği türkçe pop şarkılarla oynaya oynaya ders çalışır, kimi vardır Beethoven açar (aboo bu ne elitliktir) kimi de Ac/Dc dinleyerek çalışabilir. Bunların hangisinin size uygun olduğunu tabiki o piti piti yöntemi ile bulacaksınız.


Beşinci ve son maddemiz (dayanın az kaldı) hangi çalışma yöntemi ile bilgiyi daha iyi sömürebileceğiniz. Özet çıkararak mı mesela ben bileklerim kopana kadar yazmayı severim. Kimi video dinler kimi ise ayısına anlatarak daha iyi öğrenir.

Genç dünyalılar işte böyle şimdilik bu kadar. Lütfen yazı ile ilgili düşünceleriniz aşağıya bırakmayı unutmayın. Abone ol tuşuma şaka şaka. Benimle iki kelime laf etmek isterseniz instagram hesabım yalnizamaozgur bir dm uzağınızda.

Hepinize iyi ineklemeler dilerim yazı dizimin ikinci yazısında görüşmek üzere!

8 yorum:

  1. :) heey senin uyku düzenin çok sana özgü de mi amaaa :)

    YanıtlaSil
  2. Gerçekten bütün bilindik kalıpları yıkmakta üstüne yok sanırım :) Gayet doğal ve samimi bir anlatım olmuş :) yeni bir ygs ögrencisi olarak diğer okuduģum yazılardan daha hevesli ve ta en başında yararlı olduğuna o kadar içten hissediyor ki :) İyi ki keşfetmişim ❤
    İnstagram: @mühendis.olacakadam

    YanıtlaSil
  3. Üniversite sınavına hiç çalışmamıştım.
    Ancak dedikleriniz kayda değer, efendim. Bir ekleme de ben yapmak istiyorum müsade ederseniz: müzik, hatırlatıcı bir güce sahiptir; ezber veya kafa yoran detayları çalışırken müzik dinlemek yararlı olacaktır genç arkadaşlarımız için :)

    YanıtlaSil
  4. Aaa evet bak müzik çok faydalı oluyor.. Ben de aynı fikirdeyim ;)

    YanıtlaSil
  5. Cok bi faydali olmus bu yazi canim. :) Kesinlikle cok dogru yerlere deginmissin. Her birey farkli ve birinin calisma zamani, teknigi baska bir digerininkine uymaz.

    YanıtlaSil
  6. Ben hiç yormadım kendimi ve kazandım. Çünkü beyin bedava :D

    YanıtlaSil
  7. Güzel bir yazı dizesi Herkesin farklı teknikleri var çalışmayla ilgili kimsenin kimseye uymuyor maalesef sabah uykusunu bende çok severim :)

    YanıtlaSil
  8. Ah ne dertliyim bu konuda , insanlığı unutturulup , ama dersler verilen bir sistem var :( sonra da iyi kötü diye ayırıyorlar zavallı öğrencileri , daha çocuk da olsalar , eğer ki matematikten yüksek aldıysa , harika ama diğer iyi huylar kimsenin umrunda değil .
    Yazında çok eğlenceli ya , ben çalışmak ile ilgili yazıları okuyamayan insanım düşün ama sırıtarak okudum :D hep böyle devam ^^

    YanıtlaSil